Site icon DİJİTAL PAZARLAMA

MOTOSİKLETLERİN TARİHÇESİ

Motosikletin tarihçesi 1885 Almanya’sında yaşayan Gottlieb Daimler ve Wilhelm Maybach tarafından tasarlanıp yapılan ve motorların atası olan Daimler Reitwagen isimli motor bisiklet ile başlar.

Bu araç, ahşap çerçeveli ve içten yanmalı bir motora sahipti.

1890’lı yılların başlarında, motorlu bisiklet konsepti dahada gelişmeye başladı ve motosiklet üretimi seri üretime geçmeye başladı.

1.1 İlk Seri Üretim Motosiklet Üreten Markalar Hangileridir

Bu yıllarda, Indian Motorcycle (1901) ve Harley-Davidson (1903) gibi bilinen markalar, dönemin sektörüne öncülük etmiştir.

İlk çıkartılan modeller, daha fazla ulaşım için tasarlanıp kullanılırken, zaman geçtikçe motosikletlerin potansiyelleri fark edilip, hız, dayanıklılık ve performansa odaklanan motosiklet modelleri geliştirilmiştir.

1.2 Japon Markaların Bu Sürece Katkıları ve Sektöre Girişi

20. yüzyıl ortalarında, günümüzde bilinen Japon markaları Honda, Yamaha, Kawasaki ve Suzuki hem yüksek performanslı hem de ekonomik motosikletler üreterek sektörü domine etmiştir.

Yüksek performans ve ekonomik bütçeye hitap etmesinden dolayı dünya genelinde daha popüler hale gelmesinde büyük etkiye sahip olmuştur.

Günümüzde motosikletler, Off-Road (Enduro), Chopper, Yarış Motorları, Arazi Motorları ve Spor Motorları olarak ayrılmıştır.

Haydi gelin bu modelleri hep birlikte inceleyelim ve haklarında bir bilgi sahibi olalım.

2.      Off-Road (Enduro) Motosikletler

Off-Road (Enduro) motosikletlerin ve yarışlarının kökeni 100 yıldan biraz öncesine dayanmaktadır.

 İngiliz Motosiklet Sürücüler Birliği, 90’lı yılların başlarında 1000 MİL ARAZİ SÜRÜŞÜ adı altında yarışlar organize ederek 1909 yılından beri her yıl İskoç Dağlarında (The Scottish Six Days Trial) bu sürüşleri gerçekleştirmektedirler.

Off-Road ‘un tarihçesi hakkında birazcık bilgi edindikten gelin bu modellerin özellikleri hakkında bir fikir sahibi olalım.

2.1 Zorlu Arazi Şartları İçin Özel Olarak Tasarlanan Bu Motorlarda Diğer Motosikletlerden Farklı Olan Neler Var?

Genellikle çamur, taş, kum ve engebeli araziler gibi doğal, zorlu koşullarla başa çıkabilmek için geliştirilmiştir.

İskelet ve diğer bileşenler, bu motosikletleri kolay ve hafif manevra edebilmesine olanak sağlamaktadır.

Süspansiyonları uzun hareket mesafesine sahip olduğundan, darbeleri emmek için geliştirilmiştir. Yüksek darbelere ve yüksek zıplamalara dayanıklı üretilmişlerdir.

Lastikleri ise derin dişli ve geniş yüzey yapısına sahiptir. Bu nedenle maksimum stabilite ve tutuş sağlamakta ve gevşek, çamurlu zeminlerde etkili kavramalara sahiptir.

Chopper motorlara geçmeden önce Enduro motorları hakkında diğer özellikleri sizlere kısa bir biçimde alt tarafa yazacağım. Hak geçmesini istemeyiz değil mi?

Gibi özelliklere sahiptirler. Bunlarla ilgili detaylı araştırma için diğer blogumuzu beklemede kalın.

Off-Road motorlar, motorkros, trial, dual-sport ve Enduro gibi alt kategorilerine ayrılırlar.

Bu kategorilerdeki motorlar belirli sürüş tarzlarına ve arazi tiplerine (çamur, kar, dağ, taş) uygun ve özelliklere sahiptir.

3. Chopper Motorlar

Chopper motorlar, kişiselleştirilebilen tasarımlarıyla dikkat çeken ve çoğu zaman klasik Amerikan motor kültürünü temsil eden motorlardır.

3.1 Bilgilendirme

Bu motorlar yüksek motor hacmine ve gürültü ses yapısına sahip olmalarından dolayı önemli ve siz değerli okurlar ile paylaşmak istediğim bir konu olan motosiklet sürücülerine duyarsızlıktan dolayı gerçekleşen kazaları hepimiz bilmekteyiz.

Motor kazalarında en az kaza yapan motorcu kitlesi Chopper sürücüleridir.

Heybetli ve gürültülü yapısından dolayı bu sürücüleri fark etmemeleri imkansızdır. Bu motorları süren kişiler, yolların keyfini alarak, yavaş ve keyifli şekilde sürmektedirler.

3.2 Motor Özellikleri Hakkında Bilgiler

Tasarımsal özellikleri

Yukarıda da bahsettiğim gibi büyük hacimli ve yüksek motorlardır.

Şasisi genellikle değiştirilmiş ve uzatılmıştır.

Genellikle çerçeve kaynakla tekrardan şekillendirilir.

60’larda Amerika’daki isyan ve özgürlük ruhunu simgelemiştir.

“Easy Rider” (1969) gibi filmlerle popülaritesi artmıştır

Şehir içi ve kısa mesafeli sürüşler için tasarlanıp kullanılmıştır. Gidon kısmı uzun olduğundan dolayı manevra kabiliyeti düşüktür.

Sürüş pozisyonu ve geniş seleleri rahat gözükse de uzun süreli kullanımlarda yorucu olabilirler.

3.3 Chopper Markalarına Örnekler

Popüler Chopper markalarına örnek olarak verilecek ve gündelik kişiler tarafından bile bilinen belirli markalar bulunmaktadır.

Bunlara örnek Harley-Davidson Chopper veya Honda Fury gibimodellere örnek olarak verebiliriz.

4.    Yarış Motorları

Bu motorlar, üstün performans, yüksek hız ve yarış koşullarında maksimum verim için tasarlanmıştır.

4.1  Yarış Motor Özellikleri

Yüksek devirlidirler, genellikle 600 ve 1000cc değişen motor hacimleri bulunmaktadır.

Aerodinamik tasarım, hava direncini minimum seviyeye indirerek yüksek hızlarda ulaşmasını sağlar.

Elektronik sistemler (çekiş kontrolü, ABS, hızlı vites geçişleri) yarış koşullarında sürücüye yardımcı olmaktadır.

Motorun kendi tasarımından dolayı aerodinamik bir pozisyon oluşturabilmek için sürücü öne doğru eğik oturur. Bu oturuş hem rüzgâr direncini azaltmaktadır hem de motor ağırlık dengesini optimize eder.

Bu motorlar, çoğunlukla keskin dönüşlerde, yüksek hızlara ve yarış pistlerinin zorlu koşullarına uyum sağlayacak şekilde üretilmiştir.

MotoGP, yarış motorlarının en bilinen sahnesidir.

4.2  MOTOGP ve TARİHİ

MotoGP ve diğer bir ifadeyle Grand Prix motor yarışları. Uluslararası Motosiklet Federasyonu (FIM) tarafından onaylanan pistlerde düzenlenen motor yarışlarının en üst sınıfıdır.

Bu motor yarışları, 20. Yüzyıl başlarından itibaren düzenlenmekte ve büyük ulusal etkinliklere Grand Prix ismi verilmiştir. (FIM’in temelini oluşturmaktadır)

Serinin ilk yarışı 1949’da gerçekleştirilmiş olup en eski motor sporları dünya şampiyonası konumunda MOTOGP yer almaktadır.

4.3  MOTOGP Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Bu yarışlar kendi içinde kategorilere ayrılmaktadır.

Tarih boyunca 50, 80, 125, 250, 350, 500 ve 750 cc olarak ayrılır.

1950 ve 1960’ların büyük bölümünde dört zamanlı motorlar tüm sınıfları domine ederek dört zamanlı motorlara olan ilgileri üzerine çekmiştir.

1960’ların sonlarına doğru motor tasarım ve teknolojisi sayesinde çift zamanlı motorlar küçük sınıflarda yaygınlaşmaya başladı.

1970’lerin ortasından 2000’li yılların başlarına kadar GP yarışlarının en üst sınıfı 500cc olmuştur. Bu kategoride motorun kaç zamanlı olduğuna bakılmaksızın en fazla dört silindir olmasına izin verildi.

Sonuç olarak tüm motorlar çift zamanlı olmuştu çünkü çift zamanlı motorda kranklar her dönüşte çok fazla güç üretiyordu. Dört zamanlı kranklardaysa her iki dönüşte bir güç üretiyordu.

Bu süre içerisinde iki ve üç silindirli 500 cc motorlar görüldü fakat minimum ağırlık avantajları ve yüksek viraj hızları olmasına rağmen güç konusunda geride kaldılar.

Siz değerli okurlarımıza bu yarışların formatından bahsetmeyi çok isteriz.

Kim bilir belki sizlere de motor yarışlarını aşılamış ve yeni bir hobi oluşturmuş oluruz.

4.4  Etkinlik Formatı

Başlangıçta bulunan start gridinde her çizgi, Formula 1’in aksine üç sürücü bulunmaktadır.

Daha kolay anlayabilmeniz için resimlerle örneklendirilmiştir.

Aşağıda bulunan Formula 1’in start grididir.

Grid pozisyonları, hangi sürücünün nerede olacağı, sıralama turlarındaki derecelere göre belirlenmektedir.

Yarışlar yaklaşık 45 dakika sürer ve bir pit stop zorunluluğu da bulunmamaktadır.

2005 yılında MotoGP’ye ‘flag-to-flag’ (starttan damalı bayrağa) kuralı getirilmiştir.

Bunun anlamı, bir yarış kuru bir zeminde başlayıp daha sonralarında yağmurunda yağmasıyla ıslanırsa yetkililer kırmızı bayrakla yarışı durduruyordu. Durdurulduktan sonra motorlara, yağmur lastikleri takılarak yeniden başlatılıyordu.

 Bir sürücü kaza yaptığında, o bölgede sarı bayraklar sallanır ve pist görevlileri doğruca kaza bölgesine doğru koşar. Bu nedenle o bölgeden geçiş yapmak yasaklanmaktadır. Bu süreç içerisinde kaza yapan sürücü güvenli bir şekilde dışarı alınamazsa kırmızı bayrak ile yarış durdurulur.

4.5  MotoGP Kazaları Genellikle Neden Olur?

Kazaların başlı başına iki sebebi bulunmaktadır.

Aklınızda daha kolay bir biçimde canlanması için aşağıda bulunan videoyu izlemenizi öneririz.

4.6  Şampiyonluklar

Sizlere son olarak MotoGP’de bulunan şampiyonluklardan bahsedip blogumuzu sonlandırmak.

Serinin en başarılı ismi Giacomo Agostini.

15 şampiyonluğu bulunan (8 tanesi 500cc, 7’si 350cc sınıfı) Agostini’nin toplamda 122 yarış galibiyeti bulunmaktadır. Tüm sınıflar dahil olmak üzere en çok yarış kazanma rekorunu da elinde bulunduruyor.

Motorlarla ilgili bilgileri almak için kaynakça kısmında bulunan “motospartan.com” adresinden, yaşadığınız sorunlara çözüm bulabilirsiniz.

Siz değerli okurlara bizleri okuduğunuz için teşekkürlerimizi sunar iyi, sağlıklı ve bol tekerli günler dileriz.

Exit mobile version